Kirli Koalisyon…

YORUM | MAHMUT AKPINAR

Bir kesim şu sıralar bütün kiniyle, hıncıyla Hizmet insanlarına zulmediyor. Yeni doğmuş bebekten, lohusa kadınlara, 81’lik hasta ve tekerlekli sandalyedeki hacı Mustafa Türk’e kadar 15 Temmuz’la ilgisi olması mümkün ve muhtemel olmayan yüzbinlerce insana eziyet ediyor. Ne suçun şahsiliği var, ne kanunilik ilkesi, ne masuniyet karinesi! İlkesizce ve ölçüsüzce savunmasız insanlara vuruyorlar. Cezaevlerinde 700 tane bebek çok kötü şartlarda büyümek zorunda. Bu zulmü yapan AKP değil; AKP tabanı hiç değil! Onlar olan bitenden pek de haberi olmadan “heyoo” çeken arena seyircileri gibiler. Kan ve acıdan zevk alıyor, insanların acılarını seyirlik gösteriler gibi izliyorlar. Kendilerinden olduğunu sandıkları cani bir gladyatörü elleri çatlarcasına alkışlıyorlar.
Erdoğan kirli iş ve ilişkileri ortaya çıkarıldı diye bireysel kininin davasını güdüyor. İntikam hırsıyla her kesimle ittifaka razı, tüm güçlerin kullanımına müsait! Oradan oraya savruluyor. Cemaatler, dindarlar inançtan ve ahlak ilkelerinden uzaklar. Adaletle, hukukla, vicdanla hareket eden yok. Herkes biriktirdiği nefret, haset ve husumeti dışa vuruyor.
Toplumdaki ayrışma ve yarılma o kadar derin ki pek az vicdan ve insaf sahibi hariç insanlar bebeklerin, kadınlardan, yaşlıların maruz kaldığı ahlak dışı uygulamalara bile ses vermeyi düşünmüyor. Adeta toptancı yaklaşımla sosyal bir grubun kökten imha edilmesini arzu ediyorlar. Zulmün gerçek icracıları Türk toplumuna çok da yabancı değil. Bunlar 6-7 Eylül’de azınlıkların evini basıp malına çöken, Maraş’ta, Sivas’ta Alevileri yakan, Kürtleri asit kuyularında eriten, 1980 öncesi toplumu sağ-sol diye bölüp vuruşturan, 28 Şubat’ta “irtica” senaryolarıyla mühendislik yapan derin-Ergenekon yapıları. Devleti illegal her işi yapabileceği “alet” görüp her dönem farklı gerekçelerle “düşman” ilan ettiklerini ezen, sistemin içine konuşlanmış kirli-kanlı gruplar. Bugün siyasi bir figürün arkasına saklanarak benzer şeyleri en ağır şekliyle Cemaat’e yapıyorlar.
Ergenekoncu Gladyocu yapılara göre Cemaatin suçu nedir ki hiçbir kesime yapmadığı kadar yaygın ve ölçüsüz şiddet uyguluyorlar?
Çünkü Cemaat:

  • Özellikle son bir asırdır etkili şekilde işleyen ve muhafazakâr, dindar Anadolu insanının önünü kesen barajları yıktı, bariyerleri aştı. Anadolu insanlarını önemli noktalara taşıdı.
  • Beyaz aristokratik bir yapının elinde olan sermayeyi Anadolu’ya, oradan da dünyaya yaydı, yerli bir tüccar sınıfı, burjuvazi oluşturdu.
  • Bir terör örgütünün inhisarında gördüğü ve devşirip militan olarak dağlara sürdüğü Kürt çocuklarına okullar, dershaneler, etüt merkezleri açtı; terörden, istismardan uzak tutmaya çalıştı.
  • Hamasi nutuklarla Türkçülük yapanlar yerine Türk dilini, kültürünü, bayrağını, değerlerini her yere taşıdı. Türkiye’yi, insanımızı dünyaya açtı.
  • Belirli okullardan mezun olan, önemli noktaları tutan insanımızı aşağılayan bir zümrenin hakimiyetini kırdı. Anadolu çocuklarına dil öğretti, dünya tecrübesi kazandırdı. Yerli, dindar ve kompleksiz aydınlar, gazeteciler, bürokratlar yetiştirdi.
  • Müslümanlığı söyleme, slogana sıkıştıranlara mukabil hal Müslümanlığını yaygınlaştırdı.
  • İslam’ı şiddet, silah, kavga, kandan ibaret göstermek isteyenlere İslam’ın barış, huzur, birlikte yaşama dini olduğunu gösterdi.
  • Devleti, orduyu ipotek altına alan Ergenekoncu askerlerin hakimiyetini sarstı ve yiğit Anadolu insanlarını toplumun, devletin her noktasına taşıdı.
  • Hizmet Ergenekonculara göre idamlık onulmaz suçlara sahip çünkü onların kurulu düzenine çomak soktu, statükolarını sarstı. Darbe, Balyoz planlarını engelledi ve ifşa etti. Demokrasiyi zorbalardan kurtardı.
  • Ülkeye her biri birbirinden başarılı 1200 okul açtı, dünya çapında madalyalar aldı ve beyaz Türklerin özel okulculuk üzerindeki hegemonyasını yıktı.
  • Medyadan üniversiteye, hastaneden dernekleşmeye kadar her alanda Türk toplumuna çağın şartlarına uygun yeni yollar açtı
  • Dindar ailelerin yozlaşan, bozulan çocuklarına güvenli limanlar hazırladı.
  • İslam’ın hırsızlık, yalan talan, sahtekarlık gibi davranışlarla karalanmasına müsaade etmedi; yolsuzu ve hırsızı gördü
  • Müslümanları cehaletle, yobazlıkla, hoşgörüsüzlükle, ufuksuzlukla, dünyadan kopuk olmakla, çağını yakalayamamakla itham eden bütün tezleri çürüttü. Müslümanları, dindar Anadolu insanını bu gerekçelerle aşağılayan, iteleyen, ezen kesimlerin elinden bu malzemeleri aldı.

Hizmet, devletin önemli kurumlarına çöreklenmiş zinde güçlerin milleti devletin imkanlarıyla ezmesine, Ordunun gücüyle dövmesine engel oldu. Bu nedenle ulusalcı görünümle ulusa tecavüz eden, derin, karmaşık yapıların müthiş husumetini topladı. Öte yandan Hırsızların yağmalarına dur dedi. Dindar görünüm altında memleketi soyup, milletin kaynaklarını iç edenlerin önünü kesti. Dolayısıyla Müslüman zarfında soygun yapanlar da onulmaz bir kin beslemeye başladı. 17/25’ten sonra devletin derin cenahları ve hırsızlar ittifak kurdular. Bu stratejik bir ittifak değildi. Düşman kardeşler olarak konjonktürel nedenlerle Hizmet Hareketi’ne karşı birleştiler. Hız kesmeden devam eden soykırım operasyonlarını zoraki ittifak kuran bu iki kesim birlikte yürütüyor. Ortada bir ERGENEKON-ERDOĞAN ittifakı var. İktidarı Hırsızlar-ulusalcılar birlikte yönetiyor. Hırsızlar iktidarın gücünü, siyasetin imkanlarını sunuyor. Ulusalcı, derin idareci kadrolar ise para-militer yapıları alana sürüyor, işkence tecrübesini kullanıyor, karanlık planlardaki birikimini iktidarın emrine veriyor. Bürokrasideki, güvenlik birimlerindeki elemanlarını intikam timleri haline getiriyor. Haset içindeki bazı dindarlar, ilkesiz solcular ve suskun demokratlar ise kanlı arenadaki seyirciler.
Bu zoraki ittifakın bir yerde kopacağı muhakkak. Er geç yolları ayrılacak ve kendi içlerinde bir post-parsa kavgasına düşecekler. Ama kinleri onları şimdilik bir arada tutuyor!
(tr724