‘Demokrasi Bizim İçin Bir Tramvaydır, İstediğimiz Durağa Gelince Ineriz’

Yorum | Mehmet Yıldız

Geçen hafta Konya’daki AK Parti İl Başkanlığı toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan erken seçim isteyen ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’na şu sözlerle yüklendi:
Türkiye’de ana muhalefet yok biliyor musunuz? Ana muhalefet partisi hiçbir proje üretmiyor hiçbir fikir ortaya koymuyor, hiçbir çözüm üretmiyor. Bu aralar bir şey bulamadı, erken seçim diyor. Seçimin zamanı belli zaten. Daha önce erken seçime gittik ne oldu? Rezil rüsva oldun. Sen daha neyin erken seçimini istiyorsun.”
Halbuki Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri bir erken seçim talebinden çok istifaya zorlanan belediye başkanlarıyla ilgiliydi. Ana muhalefet lideri, seçilmiş belediye başkanlarının istifaya zorlanmasının demokrasinin ruhuna aykırı olduğunu ileri sürüyor, eğer bir sorun varsa bunu seçmenin çözmesi gerektiğini söylüyordu.
“Halkın seçtiği bir kişiyi belde halkı değil de bir başka otorite belediye başkanını istifaya zorlaması. Bu doğru değil. Demokrasinin namusunu kurtaralım bari, seçime gidelim. Bu kadar basit. Kendinize güveniyorsanız seçime gidersiniz.”
Kılıçdaroğlu hala bir şeyin farkında değil: Erdoğan demokrasi tramvayından ineli çok zaman oldu. 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumundan sonra parlamenter rejim fiilen sona erdi. Meclisin, bakanlar kurulunun, başbakanın hiçbir anlamı kalmadı. Adı Cumhuriyet ama cumhurun söz hakkı olmadığı, her şeyin bir kişinin iki dudağı arasında olduğu yeni bir rejim kuruldu. Bu rejimde muhalefetin adı zaten yok. Saray müftüsüne göre muhalefet, “ümmetin bey’at ettiği başkanı tanımayan ve ona isyan eden sapkın grubun adıdır.
İşte bu yüzden son genel seçimlerde 5 milyon 148 bin seçmenin oyunu almış bir partinin lideri ve milletvekillerinin yarısı hapiste. Bu yüzden ana muhalefet partisi CHP’nin genel başkan yardımcısı hapiste. Bu yüzden hükümeti eleştiren 150’den fazla gazeteci ve yazar 15 aydan fazla hapiste. Dışarıda kalanlar da hapis tehdidi altında, sıranın ne zaman kendilerine geleceğini bekliyor.
Gelelim “hiçbir proje üretmeyen, hiçbir fikir ortaya koymayan, hiçbir çözüm üretmeyen” muhalefete. 16 Nisan referandumuyla iyice etkisizleşen Meclis’te, muhalefet iyiden iyiye silikleşti. Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 98. maddesi, “Türkiye Büyük Millet Meclisi soru, Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini” düzenler. İktidar partisinin meclis denetleme gibi bir gündemi zaten yok. Muhalefetin bu görevi nasıl yerine getirdiğine gelin kronolojik olarak bakalım.

  1. Ak Parti’den ‘yaşam odası’na ret: Soma’daki facianın ardından gündemden düşmeyen madenlerdeki yaşam odaları ile ilgili bugün önemli bir gelişme yaşandı. CHP’nin ‘madenlerde yaşam odası zorunlu olsun’ teklifi Ak Parti tarafından reddedildi. (11 Temmuz 2014)
  2. AKP’liler ‘bonzai’nin araştırılmasını reddetti: Her gün bir genci öldüren bonzaiyle ilgili araştırma önergesi, AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi. (17 Temmuz 2014)
  3. IŞİD’in faaliyetleri mücadele önergesi AKP’nin oylarıyla reddedildi: TBMM Genel Kurulu’nda, HDP’nin verdiği IŞİD’in Türkiye’deki faaliyetlerine yönelik araştırma önergeleri, AKP’li vekillerin hayır oyları ile reddedildi. (21 Şubat 2015)
  4. Bonzaiyle mücadele önergesi AKP’nin oylarıyla reddedildi: TBMM Genel Kurulu’nda, MHP’nin verdiği bonzai ile mücadele önergesi bir kere daha AKP’li vekillerin hayır oyları ile reddedildi. (21 Şubat 2015)
  5. Faiz Lobisi Araştırılsın” Önergesi AK Parti’nin Oylarıyla Reddedildi: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça gündeme getirdiği ‘faiz ve döviz lobisi’nin araştırılmasına yönelik Meclis Genel Kurulu’nda verilen önerge, AK Parti’nin oylarıyla reddedildi. (10 Mart 2015)
  6. ‘Terör Soruşturulsun’ Önergesi AKP ve MHP Oylarıyla Reddedildi: CHP’nin çağrısıyla olağanüstü toplanan TBMM’de “terör olaylarıyla ilgili ” meclis araştırması açılması ve meclis komisyonu kurulması oylandı. Açık oylama sonucunda önerge reddedildi. (29 Temmuz 2015)
  7. Diyarbakır, Suruç, Ankara saldırıları araştırılsın’ önergesi reddedildi: Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM Genel Kurulu’nda Diyarbakır, Suruç ve Ankara saldırılarının adli ve idari olarak aydınlatılması ve cezai yolların açılması amacıyla önerge verdi. Önerge için görüşmelerin yapılmasının ardından oylamaya geçildi. Önerge AKP oylarıyla reddedildi. (16 Aralık 2015)
  8. ‘Çocuk İstismarı için komisyon kurulması’ önerisi AKP oylarıyla reddedildi: MHP’nin çocuk istismarlarının araştırılması ve önlenmesine yönelik araştırma komisyonu kurulması için yaptığı teklif AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. (23 Mart 2016)
  9. Zencani önergesi AK Parti oylarıyla reddedildi: TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin Babek Zencani’yi kast ederek “İranlı bir iş adamının Türkiye’de rüşvet dağıttığı” iddialarının tüm boyutları ile araştırılması önergesi MHP ve HDP’nin desteğine rağmen AKP oylarıyla reddedildi. (14 Nisan 2016)
  10. Muhalefetin terör saldırılarının araştırılmasına ilişkin verdiği önergeler AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi: Atatürk Havalimanı’nda yaşanan acı olayın ardından CHP, HDP ve MHP’nin terör saldırılarının araştırılmasına ilişkin verdiği önergeler AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi. (29 Haziran 2016)
  11. AKP’liler darbecilerin dinlenmesini reddetti: Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, darbeci generallerden bazılarının dinlenmesini talep etti. Talep, AKP’lilerin oylarıyla kabul edilmedi. (24 Kasım 2016)
  12. Darbenin ‘siyasi ayağı’ için komisyon önergesi reddedildi: Darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılmasına ilişkin Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için HDP’nin verdiği önerge, AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi. (31 Mayıs 2017)
  13. Uyuşturucuya ilişkin önergeye AKP’den ret!: MHP Grubu’nun, ‘Uyuşturucu maddeyle mücadele konusunda’ verdiği Meclis Araştırma Önergesi AKP’nin oylarıyla reddedildi. (20 Ekim 2017)

Bu örneklerden de görüldüğü gibi en hayati konularda bile aritmetik çoğunluğu elinde tutan iktidar partisi meclisi kilitliyor, anayasal yetkilerini kullanmasına izin vermiyor. Sonra da iktidar partisinin genel başkanı kalkıp “Türkiye’de ana muhalefet yok biliyor musunuz?” diyor.
Bu şartlar altında nasıl muhalefet yapılabilir ki? Havuz medyasının ekranlarında ve gazetelerinde her gün hapisle tehdit edilen muhalefet, bırakın muhalefet etmeyi, gece gündüz hapse girmediğine şükreder halde. Üstüne üstlük, hükümete sınır ötesi operasyon yapma yetkisi veren tezkereler veya milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılması gibi konularda şuursuzca iktidarı destekleyen muhalefet yine de muktedire yaranamıyor.
(TR724)