Saray’ın Medya Imamı Serhat’ın Hayali Gerçek Oluyor

Yorum | Mehmet Yıldız

Önceki gün hükümete yakın Yeni Akit Gazetesinde yer alan bir haberde, Zaman gazetesi binalarının Sabah Grubuna ihalesiz devredildiği iddiası yer aldı. Türk basınında en iyi altyapı ve binalara sahip Zaman Grubunda uzun zamandır birçok yandaşın gözü vardı. Birdenbire bu binaların Turkuvaz (Sabah-ATV) grubuna peşkeş çekilmiş olması haberin veriş tarzından Akit’i rahatsız etmiş görünüyor. (Ancak nedense söz konusu haber birkaç saat sonra internet sitesinden kaldırıldı.) Belli ki kayyım atamak suretiyle el konulan malların yandaşlara dağıtımı sırasında bayağı bir gürültü kopacak.
DAHİYANE (!) FORMÜLLE MÜLKE GASP
Zaman’a atanan kayyımlar, uzun süre eski yönetimin hatalarını araştırdılar. Ortakları suçlayacakları dişe dokunur bir şey bulamayınca Zaman binalarının başka bir şirkete satışına taktılar. O zamanki yönetim 2015 yılı başında SPK onaylı bir değerleme şirketi tarafından tespit edilen rakamlara binaları başka bir şirkete devretmiş, yaklaşık 6 milyon lira da devlete vergi ödemişti. Yani her şey usulüne uygun yapılmıştı.
Nasıl yaparız da ortakların malına mülküne çökeriz diye uzun süre kafa yoran kayyımlar, sonunda dahiyane formülü buldular. Binaların satış bedelinin olduğundan küçük gösterildiğini iddia ederek yeniden değerleme yaptırdılar. Mesela Yenibosna’daki Zaman binasına 160 milyon TL fiyat tespit ettiler. Bu rapordan hareketle vergi müfettişleri devreye girdi ve olduğundan düşük rakamlarla devredildiği iddiasıyla Zaman yönetim kurulu üyelerine toplamda 240 milyon TL vergi cezası keserek malvarlıklarına haciz koydular. Konu halen yargıda.
Şimdi, TMSF gasp ettiği gayrimenkulleri yandaşlara devrederken hangi rakamı baz alacak? Kayyımların hazırlattığı raporda belirtildiği gibi Zaman binası 160 milyon liraya mı satılacak? Hiç sanmam. Serhat Albayrak bugüne kadar neye para ödemiş ki buna ödesin. Yönettiği medya grubu zarar üstüne zarar yazarken, devlete tek kuruş vergi ödemezken, bu rakamlara bina satın alması imkânsız. Olacak olan şu: Bu binalar ve matbaalar bedavaya Turkuvaz Grubuna devredilecek. Aynı yerde gözü olan yandaşların ihalesiz el altından Serhat’a devredilmesinden işte bu yüzden rahatsızlar.
SERHAT ALBAYRAK’IN UZUN ZAMANDIR GÖZÜ VAR
Aslında Zaman’ın binaları ve tesisleri üzerinde çok uzun zamandan beri Serhat Albayrak’ın gözü olduğu konuşuluyordu. Daha ortada kayyım söylentileri bile yokken Serhat’ın yakın çevresine bunu dillendirdiği söyleniyordu. 4 Mart 2016 tarihinde Zaman’a kayyım atanması operasyonun arkasındaki ismin yine Serhat olduğu ortaya çıktı.
4 Mart gecesi biber gazı sıkan yüzlerce polis eşliğinde binayı zapt eden kayyımlarla beraber gelen Turkuvaz ekibi, o geceden itibaren bütün işi devraldılar. Matbaalardan dağıtıma, Zaman, Today’s Zaman ve Aksiyon’dan internet sitelerine kadar bütün yayınların yönetimi tamamen Serhat’ın ekibine devredildi.
İşte o günlerde Zaman Medya Grubuna çöken Albayrak’ın ekibinden bazıları:

  • Eski Turkuvaz Holding çalışanı Hacı Ali Turkaslan, Zaman Genel Müdürü
  • Kayyım olarak atandığı Kanaltürk Bugün grubunu batıran eski Turkuvaz Holding çalışanı Hüdai Bal, gayriresmi mali işleri koordinatörü
  • O günün Akit haber müdürü, şimdilerde Sabah muhabiri olan Kenan Kıran, Zaman GYY,
  • Eski Yenişafak çalışanı, şimdilerde Sabah yazarı Bercan Tutar, Todays Zaman GYY,
  • Turkuvaz Dergi Dijital yönetmeni Hakan Turpçu, Aksiyon GYY,
  • Eski sabah.com.tr çalışanı Özgür Yici, zaman.com.tr yayın yönetmeni
  • Sadece Zaman değil, Özgür Düşünce, Meydan, Yeni Hayat, Yarına Bakış, Yeni Asya ve Taraf gibi pek çok gazetenin dağıtımını yapan Cihan Medya Dağıtım’ın başına Turkuvaz Dağıtım Satış Pazarlama Direktörü İsmail Albayrak

Bunlar sadece üst yöneticiler. Alt kademelere ve idari birimlere Takvim ve Sabah’tan onlarca eleman yerleştirildi. Görüldüğü gibi o gün sadece Serhat Albayrak fiilen gelip binayı devralmamıştı o kadar. Buna da gerek kalmamıştı zaten, zira iddiaya göre o günlerde yapılan gazete sayfaları her akşam Serhat Albayrak’a gönderiliyordu. Akşam kayyımların hazırladığı 1. sayfa, sabah başka şekilde çıkıyordu. İşte şimdi bir buçuk yıllık bir gecikmeyle Serhat Albayrak’ın hayali gerçek oluyor. Zaman’ın akıllı binası ihalesiz bir şekilde yok pahasına Turkuvaz Medyaya teslim ediliyor.
KAYYIM ATAYINCA EL KOYMUŞ MU OLUNUYOR?
Bu arada küçük bir not daha: Geçtiğimiz günlerde TMSF tarafından verilen bir ilanda Zaman’ın matbaalarının satılacağı duyurulmuştu. 23 Ekim’e kadar başvuruların alınacağı belirtilen ilanda Zaman’ın matbaaları dışında pek çok gazetenin malvarlıkları da satış listesine konulmuştu.
Peki bundan sonra ne olacak? Bu durum kayyım atamak suretiyle fiilen el koymayı resmileştirmiş oldu. Halen yargı süreci devam ettiği halde, sadece bir Sulh Ceza hâkimi tarafından alınmış karara dayanarak yüz milyonlarca değerindeki bir medya grubu, kendi kontrollerinde olduğu için istedikleri yargı kararını çıkartabilecekleri halde bunu dahi beklemeden haraç mezat satılmakta.
Zaman’ın ortakları Sulh Ceza Hakiminin verdiği hukuksuz karara itiraz ettiler ve dosya şimdi Anayasa Mahkemesi’nin önünde. Ama her ne hikmetse AYM, bu başvuruyu bugüne kadar gündeme dahi almadı. Bu saatten sonra alsa ne olur, zira ortada bir medya grubu kalmadı hepsi yağmalandı, yağmalanıyor. AYM’nin artık etkili bir iç hukuk yolu olmadığını gören ortaklar, bu defa da konuyu aynı zamanda AİHM’e taşıdılar. Bunun sonunda ne olur?

  1. Çok düşük bir ihtimal, AYM kendisine yapılan bireysel başvuruyu karara bağlar, kayyım kararını kaldırabilir. Zaman Gurubu sahiplerine iade edilebilir. Ama mevcut şartlarda Saray’a göbekten bağlı bir AYM’den böyle bir karar çıkması imkânsız. Zaten uzun süredir konuyu sürüncemede bırakmalarının sebebi de bu. Başvuruyu reddederse konu zaten AİHM’ gider.
  2. Her iki şirketin ortakları da AİHM’e başvurdular. Eninde sonunda AİHM’den bir karar çıkacak. AİHM’den çıkacak bir karar yine Türkiye’yi astronomik tazminatla karşı karşıya bırakacaktır.

İşin bir başka boyutu da Zaman’ın matbaaları ve binaları yabancı sermayeli bir grubun sahibi olduğu Cihan Medya Dağıtım AŞ’ye ait. Cihan Medya Dağıtım AŞ’nin Belçikalı sahipleri konuyu sadece AİHM değil, Uluslararası Tahkim Mahkemesine de taşıyacak süreci başlamışlar. Bu konuda ilk adım 2017 Ocak ayında atılmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Maliye Bakanına hitaben bir mektup yazılarak hukuksuz el konulan mülklerin bedelinin ödenmesini, aksi halde konuyu Uluslararası Tahkim’e taşıyacaklarını belirtmişler. Tahkim AİHM’e göre çok daha kısa sürede sonuç alınabilecek bir yol. Cihan Medya Dağıtım AŞ’nin sahipleri bu davayı kazanırsa Türkiye yüz milyonlarca lira tazminat yüküyle karşı karşıya kalabilir.
GENE VATANDAŞIN CEBİNDEN ÇIKACAK…
İşin acı tarafı, bugüne kadar yönettiği bütün medya şirketlerini zarar ettirdiği halde Turkuvaz Grubundan aldığı CEO maaşıyla Şehrizar Konaklarından milyonlarca liralık daireler alabilecek kadar zenginleşen Serhat Albayrak, Zaman’ın akıllı binalarında bir süre daha otursun, matbaalarını yok pahasına sahiplensin. Bir gün hukuk tecelli ettiğinde Türk devletinin ödeyeceği tazminatlar gene Serhat’ın cebinden çıkmayacak, vatandaştan toplanan vergilerden ödenecek.
(TR724)