Aile Şirketlerini Kuşak Çatışması Batırıyor

Son yapılan araştırma aile şirketlerinin yüzde 80’inin çöküşünde ailevi sorunların etkili olduğunu ortaya koydu. Yüzde 20’lik kısım ise ticarî konulardan kaynaklanıyor.
Aile Şirketleri için Sürdürülebilir Başarının Anahtarları araştırmasına göre aile şirketlerinin çöküşünde yüzde 80 ile ailevi konularda alınan kararlar etkili oluyor. Araştırmaya göre şirketlerden yalnızca yüzde 20’si ticari konular sebebiyle çöküyor.
Araştırmaya katılan aile şirketlerinin tamamına yakını çoğu zaman aile yemeklerinde veya toplantılarında aslında ‘aile konseyi’ toplantıları yapıyor. Şirketler, aile konseyi mekanizmasının aktif olarak kullanılmasının hedeflere ulaşmayı hızlandıracağına inandıklarını belirtiyor. Aile konseyi için genelde yaş sınırlaması getiriliyor, yaş sınırı kriterini sağlayan aile mensupları şirkette çalışma veya pay sahibi olmasına bakılmaksızın konsey toplantılarına katılabiliyor. Araştırmaya katılan aile şirketlerinin hiçbirinin bir halefiyet planı bulunmuyor. Ancak aksiyon planlarında öncelikli sırada yer alıyor. Aile şirketleri araştırması Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, Deloitte, Aile İşletmeleri Derneği işbirliği ve Akbank’ın desteğiyle hazırlandı. EKONOMİ SERVİSİ


Ortalama ömür 25 yıl
Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, Türkiye’de aile şirketlerinin girişimcilik habitatında çok önemli olduğuna işaret ederek, “Geleneksel yapımız, aile şirketlerinin kurulup gelişmesine çok uygun koşullar oluşturuyor. Ancak, yalnızca Türkiye’de değil, dünyada genel olarak aile şirketlerinin çok uzun ömürlü olmadıkları da bir gerçek” dedi. Oğuz, “TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası verilerine göre, şirketlerin yüzde 95’i aile şirketi. Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Bu aile şirketlerinin ise sadece yüzde 30’u ikinci kuşağa, yüzde 12’si üçüncü kuşağa geçebiliyor. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı yüzde 3’te kalıyor” diye konuştu.


AİLE ŞİRKETLERİNİN YOK OLMA SEBEPLERİ
Ailevi duygularla profesyonel anlayışın birbirine karıştırılması
Kurumsallaşamamak
Birinci nesil ile yeni nesil arasındaki anlayış farklılıkları
Yeni nesil arasındaki rekabet
Rollerin net olmaması
Görev dağılımının iyi yapılmaması